Bloğumuzda Arama Yapabilirsiniz

12 Ekim 2011 Çarşamba

FARKINA VARMAK İÇİN

Bazen Biraz Uzaklaşmalı

Aslında kişilerin hayatları değil, hayatın kişilikleri vardır. İnsan aslında sadece saf bir farkındalıktır. İnsan ne yaşarsa yaşasın farkında ise vardır, değilse yoktur. Yaşam nefes alıp vermekten ibaret bir hale dönüşünce yaşamak da yok olur, yalnızlaşır, sığlaşır.

İnsan tam bir farkındalıkla, en basit uğraşları içinde bile kendisinin ve eylemlerinin içeriğini dönüştürür. Ve bu içerik dönüşümü benliğin gizemlerini ortaya çıkarır. Yürüyen yok olup yürümek kaldığında, yüzen yok olup yüzme kaldığında, aşığın yok olup aşkın kaldığında Yaradılış’ın tüm güzelliği seninle olacaktır.
Bilim kanıtladı ki; 5 duyumuz ve bilinç halimizle ile olan bitenin sadece %8’ini alabiliyoruz. Bunun dışındaki % 92’ye ne oluyor? Çekirdek inanç ve korkularla bağdaşanları bilinçaltı alıp “zan”ları yaratıyor ve kalanı uçup gidiyor. İşte bu nedenle hayatın kişilikleri vardır. Yaşamın tek bir kriteri vardır ki, tartışılmaz bir şekilde bu yaşama ait kişinin ta kendisidir, FARKINDALIK’tır.
Farkındalık için bazen biraz uzaklaşman gerekebilir. Kendinden, çevrenden, duygularından, zihninden… Hepsinden ya da bir kısmından uzaklaşman gerekebilir. Bazen içinde iken görmek zorlaşır. Alışkanlıklar vardır, alışkanlık olduğunu bile fark etmediğimiz. Alışkanlıklar gözümüzü, kulağımızı bağlar. Dışına çıkmadan gerçeği görmek zorlaşır.
Bugün gerçeğin farkına varma günü. Kendin için kendinle kalma ve değerlendirme günü. alışkanlıklarının farkına vararak zincirlerden kurtulmak için sana gelen bugünü değerlendirmen dileğimle…
“Düşündüklerimiz ve yaptıklarımızın kapsamı, farkına varamadıklarımızla sınırlanır. Farkına varamadığımız şeyin farkına varamadığımız için de değişmek için yapabileceğimiz pek bir şey yoktur; ta ki farkına varamamanın düşüncelerimiz ve eylemlerimizi nasıl biçimlendirdiğinin farkına varana kadar.”

Yurdagül Kılıçsaymaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder